Kurumsal Kredi Değerlendirmesinin Temel Prensipleri

Burak Köylüoğlu

Ekonomi yönetimi 2017 yılı başında KGF teminatlı kredilere hız vererek, piyasada hızlı bir kredi bozulmasının önüne geçti, daha doğrusu bu bozulmayı erteledi. Aslında açıkça isimlendirilmese de Türkiye Ekonomisinde modern bir 1998 Asya Krizinin (2008 sonrası küresel dünya koşulları ile beraber) belirtileri uzun bir dönemden beri hissediliyor. Hatırlanırsa 1998 Asya Krizi, temel olarak özel sektörün yüksek borçluluk düzeyi, sürdürülemez YP kısa pozisyonları ve faaliyetlerindeki verimsizlik bileşkesinde ortaya çıkmış bir ekonomik krizdir. Bu ekonomik krizi konu eden yazımı, 1 Ekim 2017 Pazar günü yayınlayacağım yazıda ele alacağım.

Finansal sektör, ekonomi yönetiminin sağladığı KGF teminatı ile ayağına gelen topu kısa vadede hızlı bir şekilde değerlendirdi. Bankaların son bir yıl içinde (YoY) %40 ile %60 kar artışı sağlamasının bir nedeni de aslıa karşılık ayırmak zorunda kalacakları bazı kredileri KGF teminatı ile yapılandırmalarıdır.

Bu gelişmelere rağmen özel sektörde pek çok kurumsal yapının bırakın bir ekonomik şoku göğüslemeyi, hazine ve likidite yönetimini dahi zorlukla yaptığı yalın bir gerçektir. Eğer ipucu isterseniz, size basit bir yol söyleyeyim: Bugün gösterge tahvilin faizi %11.80 ve 1 yıllık TRLIBOR oranı (ask) %13.28 iken, bazı büyük kurumsal yapıların %17’yi aşan faiz oranları ile süregelen bir şekilde finansal borçlar taşımaları güzel bir ipucudur. Burada geçici bir süre ile veya iyi ölçülmüş bir amaç için pahalı fonlama yapan kurumları bir kenara koyuyorum. Değişken faizli kredi kullanan bazı kurumlar, üç ayda bir anaparalarının (ki sadece değişken faizli anapara tutarının) %3-4’üne denk gelen faiz ödemelerini dahi zorla ödeyebiliyorsa bu belirti de gözden kaçırılmamalıdır.

Hoş, bu kredilerin pek çoğu “1. sınıf” kredi olarak gösterilmektedir.

Bu kolay olmayan ortamda kredi analizi ve değerlendirmesinin aşağıdaki adımlar ile yapılmasını öneriyorum.

  1. Kredi değerlendirmesinde ilk ve vazgeçilmez ilk adım kurum yönetiminin ahlaki/etik analizidir. Kurumun yönetiminde etik zafiyetler var ise, kurum ne kadar güçlü olursa olsun, bu safhada durun. Bu hayati adımı atlamayın. Ahlak bu işin temel taşıdır.


  2. Kredi analizi yapılacak bir firmaya basit bir PESTLE analizi yapın. Bankacıların stratejik yönetim araçlarını kullanmaları pek beklenmez ancak bir kuruma kredi limiti tahsis ederken firmanın politik, ekonomik, sosyal/demografik, teknolojik, etik/ahlaki ve yasal faktörlerden nasıl etkilendiğini kısaca analiz edin. Bu yöntemi uygulamak birkaç renkli kalem ve 1 saatlik zaman yeterlidir. Bu analizi tamamladığınız zaman pek çok ana nokta belirgin hale gelecek, kurumun kaba hatları ile etkileneceği stratejik faktörler saptanacaktır.


  3. Daha sonra basit bir SWOT analizine başlayın. Kurumun güçlü (S for strengths) ve zayıf (W for weaknesses) yanlarını listeleyin. SWOT’un S ve W verileri ile PESTLE verilerinden yararlanarak ile, fırsatları (O, opportunities) ve tehditleri (T, threats) tanımlayın. Bu safhayı tamamladığınız zaman artık kurumun tüm faaliyet haritasını oluşturmuş durumdasınız.


  4. Kurum için çıkarmış olduğunuz faaliyet haritasını sektör verileri ile karşılaştırın. Kurumun müşteri, tedarikçi, lojistik, üretim faktörleri, ürün tasarımı, fiyatlama, maliyet değişkenlerini; sektörün değişkenleri ile kıyaslayın. Bu karşılaştırma, sektör ile kurumun ne kadar benzeştiğini ve ne kadar ayrıştığını ortaya koyacaktır. Bu karşılaştırmanın notlarını dikkat ile bir kenara kaydedin. Sonraki safhalarda kullanacaksınız.


  5. Kurumun yönetim kurulunu ve üst yönetimini değerlendirin. Uzmanlık sahalarını ve birbirini nasıl tamamladıklarını analiz edin.


  6. Bu aşamada hızlı ve genel bir finansal analiz yapın. Bu finansal analiz size kurumun genel bir finansal görünümü konusunda bir fikir verecektir. Ayrıntıya henüz inmeyin. Bu aşama bittiği zaman kurumun elinizde artık genel bir faaliyet ve finansal haritası mevcuttur.


  7. Yaptığınız genel finansal analizin verilerini firmanın sektörel yapı içindeki durumu ile PESTLE ve SWOT analizlerinden çıkardığınız yapı ile karşılaştırın. Aradaki tutarsızlıkları not alın.


  8. Daha sonra mizan ve hesap planı bazından finansal analize başlayın. Bu finansal analiz, sizin başta yapmış olduğunuz genel ve hızlı analizi ya doğrulayacak ya da bu analizi düzeltecektir.


  9. Detaylı finansal analizi yaparken, faaliyetlerin finansal tablolara dönüşmesi sürecine hâkim olmanız gerekir. Özet ile muhasebe kayıtlarının atılışından, günlük defterin (yevmiye defteri) yapılmasına, günlük defterden büyük defterin (defter-i kebir) oluşumuna, büyük defterden geçici ve kesin mizanların hazırlanmasına ve kesin mizandan temel finansal tabloların üretilmesine kadar olan süreçleri tanıyor olmanız gerekir. Bu sayede genel muhasebenin (financial accounting) yarattığı verinin; analiz yapılacak finansal tablolara nasıl aktığını, bu verilerin nasıl sınıflandırıldığı ve özetlendiğini biliyor olacaksınız. Bu nokta doğru finansal analizin en can alıcı noktasıdır.


  10. Detaylı finansal analiz safhasında, finansal tablolara göre yapmış olduğunuz analizi firmanın faaliyet yapısı ve muhasebe verileri ile ayrı ayrı karşılaştırın. Bu safhada; elinizde muhasebe verileri (kesin mizan, beyannameler), finansal tablolar, sektör verileri ve kurumun faaliyet haritasını çıkarmış olduğunuz SWOT ile PESTLE analizlerinden doğmuş veriler var. Bu verilerin birbiri ile örtüşmesi gerekir.


  11. Kurumun SPK mevzuatına tabi olması, bağımsız denetimden geçmiş bulunması, önünüze IFRS raporları koyabilmesi anlamlı olsa da, bu güzel ambalajlara pek güvenmeyin. VUK verisinin IFRS verisine nasıl dönüştüğüne hakim olun ve buna göre analizinizi yapın. Eğer VUK verisi sağlıklı değilse, IFRS verisinin de sağlıklı olmayacağını unutmayın. SPK mevzuatına ve IFRS raporlamasına tabi firmaların önünde, sağında, solunda ve arkasında IFRS ve SPK’ya tabi olmayan çok sayıda firma varsa, o zaman çok daha dikkatli olun.


  12. Grup firmaları arasındaki ticari ve finansal borç-alacak yapıları ile transfer fiyatlamalarını iyi analiz edin. Bu çalışmayı sadece aktarma ve arındırma için değil, kurumların birbirleri olan ilişkilerinin haritasını çıkarmak için kullanın.


  13. Firmanın finansal, muhasebe ve vergi yönetimini iyi analiz edin. Kurumun içinde yer aldığı vergisel ve teşvike dayalı mevzuatının, finansal ve faaliyet yönetimine olan etkisini iyi tartın. Faaliyetlerini iyi yöneten ve konusunda uzman olan kurumların örneğin KDV yönetimini nasıl yaptığını ve bu yönetimin finansal tablolara nasıl yansıdığını analiz edin. Veya aynı KDV yönetimini tanımadığı bir sektöre girerek yapmaya çalışan firmaların hangi sonuçlar ile karşılaştığını düşünün. Mesela; inşaat sektöründe hiçbir deneyimi olmayıp, sektörün karmaşık parametrelerini kavramadan yüksek karlılık ve vergi yönetimi hedefleri ile giren bazı firmaların durumunu anımsayın.


  14. Analiz ettiğiniz kurumun faaliyet yapısını, finansal yapısına yansıtın. Firmanın bilanço yapısındaki kaynakların (yabancı kaynaklar ve özvarlık), varlıkları nasıl finanse ederek oluşturduğunu; bu varlıkların ise faaliyet yapısı ile ilişkilendirerek, nasıl bir satış, gelir, gider ve maliyet kavramları ile gelir tablosunu oluşturduğunu kavrayın.


  15. Finansal analizde bütün şablonları unutun. Yüksek EBITDA’nın, daha yüksek bir finansal gider ve yıpranma payı ile eriyebildiğini; karlılığın nakit yaratmak ile aynı kavram olmadığını unutmayın. Karlılığın orta ve uzun dönem için hayati olduğunu, nakit yaratma gücünün kısa vadeden uzun vadeye kadar kritik olduğunu analizlerinizde mutlaka dikkate alın. Mutlaka, analiz ettiğiniz kurumun gerçek özvarlığını hesaplayın. Bu özvarlığı oluşan bileşenlerin niteliğini analiz edin. Göreceksiniz ki bazı kurumlar yüksek sayısal özvarlığa sahip görünse de aslında çok daha düşük özvarlık ( ve hatta negatif özvarlık) ile çalışmaktadır. Bunun tersi de geçerlidir. Sayısal olarak düşük bir özvarlık düzeyi ile çalışan bazı kurumların; gerçekte çok daha yüksek ve nitelikli bir özvarlık tabanı ile faaliyet gösterdiklerini keşfedeceksiniz.


  16. Bu safhada artık kurumun tüm finansal, operasyonel ve stratejik verileri elinizde mevcuttur. Kurumun ileriye yönelik bütçe ve projeksiyonlarını analiz edin.


  17. Bu adımda, kurum için çeşitli risklere göre basit risk analizi yapın. Örneğin kısa YP pozisyonunda olan bir kurum için, döviz sepetinde olabilecek bir artışın etkisini hesaplayın. Veya ileri yaşta kritik bir konumda olan yönetim kurulu üyesinin vefatı halinde kurumun nasıl etkileneceğini düşünün.


  18. Tüm bu değerlendirmeden sonra banka politikasına göre değerlendirilecek limitin kompozisyonunu ve düzeyini düşünün. Buna karşılık teminat yapısına karar verin.


  19. Sonra tekrar dönün bir defa daha 1. maddeyi gözden geçirin. Eğer bu konuda tereddüttünüz yok ise, kararı verin.


Eğer proje finansmanı (project finance) veya yapılandırılmış finansman (structured finance) yapıyorsanız yukarıdaki adımların sayısı ve niteliği (ki bu da ayrı bir yazı konusudur) değişecektir. Ama günün sonunda temel prensipler pek değişmeyecektir.

Artık bayağı eskide kalmış kurumsal bankacılık hayatımda bu prensipler ile önemli sayıda ve büyüklükte kredi kararı verdim. Pek çok büyük krediyi de sorunlu hale gelmeden, yaşattım ve gerçek anlamda yapılandırdım. Bu prensipleri ve izlemiş olduğum süreci, o günleri hatırlayarak yıllar sonra toparladım ve yazdım.

Aslında yukarıda yazdığım ve uygulamış olduğum yöntem, kredi değerlendirmesinin meşhur 5C (character, capacity, capital, collateral and conditions) prensibine dayanmaktadır. Yaklaşık 700 yıllık bankacılık literatürünün bu değerli prensibini her zaman her kararda mutlaka anımsayın.

Son adımı ise önemi nedeni ile yazımın sonuna koyuyorum:

20. Her kredinin yaşayan bir varlık gibi dinamik bir kavram olduğunu her zaman anımsayın.

Yazım ilginizi çektiyse yorum yapabilir, soru sorabilir, paylaşabilirsiniz.

Mesajlarınız için burak.koyluoglu@stratejivefinans.com

Bu pazar da benden bu kadar…

Burak Köylüoğlu

Mail listesine katılın

Yeni yazılardan haberdar olun.

Teşekkürler! Kayıt oldunuz.

Üzgünüz. Kayıt olamadınız.

İLGİLİ Yazılar

error: Tüm içerik koruma altındadır!